Barbarlık

17/06/2016

Yellowstone parkında kurtların nesli tükenince geyikler aşırı üredi ve bitki örtüsünü yok etmeye başladı. Avcılığı serbest bırakmak falan da nüfus kontrolüne yetmedi ve oraya başka bölgelerden kurt götürmek zorunda kaldılar. Bundan bahsetme sebebimse predatörlerin önemini anlamak.. Türk, Moğol, Viking, Hun vb. barbar halklar medenilerin predatörüdür. Çünkü medeniler artı değer elde etmek için doğayı işler ve yok eder. Barbarlar ise doğaya tapar sadece ihtiyacını karşılar, artı değer için medenileri yağmalar. Böylece medenilerin nüfusu ve üretimleri kontol altında tutulur. Günümüzde insanlığın geldiği nokta predatörsüz, hiç durmadan dünyayı kemiren bir otçullar medeniyeti. Ha ama tabii ki geyiklerin kurtları sevmesini de bekleyemem.

Bana kalırsa bu doğayı/döngüyü ana unsur olarak kabul eden tüm inançlar Tengricilik ile aynı kapıya çıkmakta. Paganizm, şintoizm, budizm, hatta anadolu islamı bile Tengricilikle örtüşmekte. Türkülerimizde bile var bu unsurlar.

Döngü demişken, Türkler her şeyin bir döngüden ibaret olduğuna inanmışlar. Ög tamgası (swastika) 4 çubuk (haç) etrafında bir çember. Bu ucu 4 farklı yöne giden çubuklar ise göçün simgesi ög/göç. Batılı kaynaklara göre ise bu kaosun simgesi, Türklere göre 4 çubuğu saran çember de tanrının sembolü. İki düşünceyi birleştirirsek çıkan sonuç; “no order without chaos”… Kaos çubuklarını kollayan tek bir tanrı çemberi. Kaos-düzen, savaş-barış, hastalık-şifa vs. akla gelebilecek her “iyi” bir “kötü” ile bir arada geliyor. Atalarımız buna “acıya yoldaş gerek” demişler, gavurlar da “misery loves company”.

Likya Yolu

06/11/2014

Beklenenden 1 ay geç gittiğim Likya Yolunun Fethiye - Kaş rotasını çıkan problemlere rağmen tamamladım. Gayet zevkli bir yürüyüş oldu, her şeye rağmen güzeldi. Seneye Kaş - Antalya rotasıyla Likya Yolunu tamamlamayı düşünüyorum.

Yasaklar

02/04/2014

Malum, Twitter ve YouTube yasaklandı. Yasak neyse de, DNS poisoning’e de başladılar. Ben de proxy aç-kapa ile uğraşmamak için DNS server kurdum. Twitter yasağı için ise IP’leri araştırıp değiştim. Bencillik etmemek adına bu serverı herkese kullanıma açtım. Olur da benim servera da poisoninge başlarlarsa diye yeni IP’i duyurmak için şöyle bir zamazingo yaptım, yasağı aşmak için VPN ile uğraşmak istemiyorsanız DNS’lerinizi güncellersiniz falan:

http://dns.irfancikoglu.com/

Takıntı

07/02/2014

Kurtulduğumu düşündüğüm takıntılarımın herhangi bir alakalı olayda tekrar alevlenmesinden nefret ediyorum. Kesinlikle (belki de değil) yanlış ve yersiz olduğunu düşündüğüm takıntılar gün geliyor öyle bir hal alıyor ki artık vazgeçilmezim oluyor. Sonrasında kendimden ve takıntılarımdan öyle bir tiksiniyorum ki, kendime “n’oluyor lan, napıyorum ben?!” diye sorar hale geliyorum. Bir süre sonra let it be moduna girip unutuyorum fakat dediğim gibi, alakalı bir olayda tekrar tetikleniyor ve bu durumu hem seviyorum hem nefret ediyorum.

Son günlerde bırakır gibi olduğum bu takıntılarımdan biri merakımdan dolayı tekrar yükselişe geçti. Bu durumdan hoşnut görünmesem de içten içe seviyorum galiba. Toparlanmak için kendi kendime aksiyon yaratıyorum, ama nafile. Tam tersine sözde unuttuğum takıntım günden güne artışa geçiyor. Hayat çok garip lan, kuşlar böcekler falan demek isterdim fakat kendimden tiksinirim, o yüzden kısfmet diyorum.

Twitter OAuth CSRF

24/04/2013

I have reported a CSRF vulnerability which allows an attacker to authorize any application in victims account on Twitter. It means that an attacker could spam victim’s Twitter account by tweets, follow any profile, send/get direct messages or anything possible with Twitter API. They patched it in 2 days after my report.

You can watch the PoC below:

Temizlik Vakti

18/04/2013

Her zamanki gibi yine eski blog yazılarımı sildim. Neden yazıp siliyorum bilmiyorum ama sanırım bundan zevk alıyorum.

Futbol

11/09/2012

20 küsür baldırı çıplak insanın bir meşin yuvarlak peşinde oradan oraya koşturması bana çok sıkıcı geliyor. Bu baldırı çıplakların kaç gol atıp, kaç gol yiyeceğini tahmin edip para kazanmaya çalışanlar daha da garip geliyor bana. Hele hele bu baldırı çıplaklar için adam yaralayan hatta öldüren insanlara çok ama çok daha şaşırıyorum. Fakat bardağı taşıran son damla dün hayatı futbol olan, kafayı futbolla bozmuş (ciddi söylüyorum), her türlü muhabbeti futbola bağlayabilen bir arkadaşımın söylediği şu cümleydi: “Futbol bir dindir, ben de bu dine inanıyorum.”

Neyse bu adamın hayatını futbolla anlamlandırmak istemesi çok doğal. Zaten şakirtin teki, futboldan arta kalan zamanlarında namaz kılan, sohbetlere katılan birisi. Fakat şakirt olmayan, dinle uzaktan yakından alakası olmayan, gelir düzeyi ve eğitim düzeyi gayet yüksek olan adamlar bile futbolla yatıp futbolla kalkıyor. Hemcinslerimin büyük çoğunluğu futbolla zehirlenmiş vaziyette. Sarının yanına kırmızı mı lacivert mi gelir diye tartışan adamlar, birbirlerine bıçaklarla hatta tabancalarla saldıranlar, sevgilileri futbol hastası diye kendinden ödün veren ve futbol hastası olan kezbanlar…

Anlamıyorum bu durumdan sadece ben mi rahatsızım? Futboldan iğreniyorum lan resmen! Kendimi ne kadar kasarsam kasayım 15 dakikadan fazla tahammül edemiyorum maçlara. Futbolcular ve teknik heyet parayı hamuduyla götürürken bu avamlara ne oluyor anasını satayım? Bunlar yakında din hanesine “futbolizm” de yazdırırlar…

Belki de bulunduğum çevrede futbolla uzaktan yakından alakası olmayan tek erkek benim. Ulan kızlar bile son zamanlarda kafayı futbolla bozmaya başladı. Zaten Türk kızları birer iticilik abidesiyken (genel olarak), fanatik bir Türk kızından daha itici ne olabilir ki? Bir de futboldan anlamıyorum diye benim erkekliğimi sorgulamaya kalkan oluyor. Onlara sorduğum şu sorudan ciddi bir cevap alamadım. Ya güldüler ya da “Fesuphanallah” deyip sıvıştılar hemen: “Futbol sevmek erkekliğin ilk kuralı mıdır?”

Futbolu fanatizm boyutlarında seven hatta tapan bir insanın zekasından ve başarılarından şüphe ediyorum.